DERLEME | |
1. | Cittaslow Hareketi’ne Eleþtirel Bir Bakýþ Cittaslow Movement from a Critical Point of View Ayça Özmen, Mehmet Cengiz Candoi: 10.14744/planlama.2018.95967 Sayfalar 91 - 101 Küreselleþmenin küçük kentler üzerinde yarattýðý olumsuz etkilere karþý bir yanýt olarak ortaya çýkan ve yavaþlýk düþüncesi üzerine þekillenen Cittaslow Hareketi, 1999 yýlýnda Ýtalya’da dört küçük kentsel yerleþimin (Greve-in-Chianti, Orvieto, Positano, Bra) belediye baþkanlarý ve Slow Food kurucusunun giriþimleri ile baþlamýþtýr. Yerleþimlerin yerel deðerlerini koruyarak ve sürdürerek yaþam kalitesini arttýrmayý hedefleyen bu hareket, kýsa zaman içinde 30 ülke ve 200’den fazla küçük ölçekli kentsel yerleþim tarafýndan benimsenmiþtir. Ancak, Cittaslow, uzun erimli sonuçlarý yeterince ortaya konulamamýþ, görece yeni ve hala geliþmekte olan bir harekettir. Teorik bir kaygý taþýmaktan öte, daha yaþanabilir bir yerleþim için uygulamalý ilkeler sunma fikriyle ortaya çýkmýþtýr. Bilimsel bir araþtýrmaya dayanmadan, sosyal bir refleksin sonucunda oluþmuþtur. Bu olgular uygulamada birtakým sorunlarý beraberinde getirmektedir. Bununla birlikte, Cittaslow Birliði’nin hareketi geliþtirme çabasý ve araþtýrmacýlarýn her geçen gün artan ilgisi, Cittaslow olgusunu gelecekte bilimsel ve toplumsal anlamda önemli bir yere taþýyacaktýr. Bu süreçte, Cittaslow Hareketi’nin özünün doðru anlaþýlmasý ve yorumlanmasý önemlidir. Tüm bu saptamalar doðrultusunda, bu makale kapsamýnda, Cittaslow Hareketi’ni ortaya çýkaran fikirler, onun tanýmý, geliþimi ve iþleyiþi hakkýnda bir çerçeve sunulmuþ, ardýndan uygulamadaki çýktýlarý eleþtirel bir perspektifle deðerlendirilerek, bu baðlamda yeni önerilerde bulunulmuþtur. Bu çalýþma ile baþta yerel yöneticiler ve yöre halký olmak üzere tüm paydaþlarýn Citttaslow Hareketi’ne yönelik farkýndalýklarýnýn arttýrýlmasý amaçlanmaktadýr. |
2. | Soylulaþtýrmaya Karþý Yerel Limitler: Dinamik Teori Local Limits to Gentrification: Theory on the Move Dicle Kýzýldere, Zeynep Günaydoi: 10.14744/planlama.2018.07830 Sayfalar 102 - 106 Soylulaþtýrma araþtýrmalarý yýllara dayanan geçmiþiyle kentsel bilgi üretiminde önemli bir role sahiptir. Bu bilgi üretiminin sonuçlarýndan biri de yýkýcý soylulaþtýrma süreçlerini ve bunun etkilerini gösteren büyük bir literatür oluþmasýdýr. Ancak soylulaþtýrma araþtýrmalarýnýn mevcut birikimi, bu olgunun kapsamlý olarak anlaþýlmasý ya da olumsuz sonuçlarýnýn hafifletilmesi için yeterli deðildir. Bu durum, baðlamsallýk ve soylulaþtýrma olgusuna karþýt alternatifler üretmek konusunda yetersiz kalan soylulaþtýrma araþtýrmalarýnýn çerçevesini yeniden düþünmeyi gerektirmektedir. Bu makalede, limitli soylulaþtýrma süreçlerini odaðýmýza alarak, bu boþluðu irdelemekteyiz. Limitli soylulaþtýrmanýn dünyadaki araþtýrmalarýný ve kavramsallaþtýrýlmasýný araþtýrarak ve eleþtirel bir bakýþ açýsýyla inceleyerek, limitli soylulaþtýrma araþtýrmasýnýn eksikliklerini ve eðilimlerini bulmak amaçlanmýþtýr. Bu araþtýrma, kaçýnýlmaz olarak nitelenen soylulaþtýrmaya alternatifler üretme konusunda farkýndalýðý arttýrmayý amaçlarken ayný zamanda da çok ihtiyaç duyulan teorik ve kavramsal katkýya yer açmayý hedeflemektedir. |
3. | Arazi Kullaným - Ulaþým Planlamasý Bütünlüðünde Uyum Ýçin Model Önerisi The Required Model for Land Use and Transportation Planning Integration Yavuz Duvarcý, Yalçýn Alverdoi: 10.14744/planlama.2018.06025 Sayfalar 107 - 115 Her ne kadar kuramda ulaþým planlama ile arazi kullaným (nazým imar) planlama rutinlerinin birbirleriyle eþgüdüm ve uyum içinde hareket etmeleri gerektiði belirtilse de pratikte bunun pek gerçekleþemediði görülmüþtür. Bu derleme çalýþmasýnda özellikle olmasý gerektiði belirtilen uyumun gerçekleþememesinin ardýndaki nedenler araþtýrýlmýþ ve bunun nasýl saðlanabileceðine odaklanýlmýþtýr. Sorunun kökeninde ise iki disiplinin birbirini takip eder ve benzer parametreleri paylaþýr olmalarýna karþýn iki ayrý planlama alaný biçiminde ayrý prosedürler halinde planlamayý gerçekleþtirmeye çalýþmalarý bulunmuþtur. Ancak ideal durum olan (a) ayný anda birlikte planlamanýn tek plan çalýþmasý olarak gerçekleþtirilmesi pratikte fazlaca uygulanabilir bulunmamýþ, yine, (b) ayný anda farklý planlama eylemleri olarak gerçekleþtirilmeleri ve eþ güdümlü olarak birbirlerinden beslenmeleri veri alýþveriþini ayný anda olanaksýz kýldýðýndan, genelde (c) ulaþým planlamasý ile arazi kullaným planlamasýnýn farklý zamanlarda birbirini takip eden ayrý planlama alanlarý olarak ortaya çýkmasý kaçýnýlmaz hale gelmektedir. Söz konusu ardýþýk ayrý (c türü) planlama eylem alanlarýnýn temel sorunu ise birbirini karþýlýklý besleyen bir döngü gibi görünse de uygulamada birbirine uyumlu gittikleri yalnýzca ilkesel düzeyde kalmakta, retorikten öteye geçememektedir. Pratikte geçerli olan c türündeki uyumun sözde bir iyi niyet belirtisi olarak kalmamasý ve gerçek uyumlandýrmanýn saðlanmasý için iki planlama alanýnýn birbirini aktif olarak karþýlýklý kontrol etmesi þartý aranmalýdýr. Bu tür bir iliþki þemasýnýn tesisinde, bir alanýn (örneðin ulaþým planlamanýn) politika hedeflerinin öteki alanýn tanýmlý çýktýlarýna (performans ölçütleri) uyumluluðu ve somut deðerlerin belirlenen hedef deðer aralýklarýnda çýkmasý gözetilmelidir. Bunlar somut kriterlere dönüþtürülerek, modelleme çalýþmalarýnda özellikle simülasyonlarda gözlenebilir sonuçlar üzerinden baþarýmlarý kontrol edilmelidir. |
ARAÞTIRMA MAKALESI | |
4. | Yozgat’ýn Ýmalat Sanayi Kümelenmesinin Lokasyon Katsayýsý Yöntemiyle Dönemsel Ýncelenmesi (2006-2016) Periodic Manufacturing Industry Clustering Analysis in Yozgat Using the Location Quotient Method (2006-2016) Barýþ Ergen, Muhammed Özgür Oðuzdoi: 10.14744/planlama.2018.15870 Sayfalar 116 - 126 Bu çalýþma Yozgat’ýn imalat sanayi kümelenmesi 2006-2011-2016 yýllarýnda beþer yýllýk dönemde Lokasyon Katsayýsý yöntemiyle araþtýrýlmasýný kapsamaktadýr. Lokasyon Katsayýsý istatistiki verilerin mekânsal deðerlendirilmesini saðlamasý ve sonuçlarýnýn çabuk elde edilmesi, hesaplamadaki kolaylýðý nedeniyle seçilmiþtir. Bu çalýþmada Yozgat’ýn hangi ilçelerinde imalat sanayi kümelenmesinin görüldüðü, gelecekte imalat sanayine yapýlacak yatýrýmlarýn hangi ilçelere yapýlabileceði ve 2013 yýlýnda hazýrlanan bölge planý önerileri ile yýllar içindeki imalat sanayi kümelenme eðiliminin uyumu araþtýrýlmýþtýr. Sonuç olarak Yozgat’ta 2006 yýlýnda çalýþan sayýlarýna göre sadece Yerköy ve Sorgun Ýlçelerinde imalat sanayi kümelenmesi görülürken; 2011 yýlýnda bu iki ilçe ile birlikte toplamda 6 ilçede daha imalat sanayi kümelenmesi olduðu görülmüþ; 2016 yýlýna gelindiðinde Yerköy, Sorgun, Boðazlýyan ve Çayýralan ilçelerinde imalat sanayi kümelenmesi olduðu görülmüþtür. Boðazlýyan ve Çayýralan ilçelerinin yayýlma etkisi (widespread trickle-down effects) ile Kayseri kentine olan yakýnlýðýn etkisinde olduðu bir baþka önemli sonuçtur. Ýstatistiki Bölge Birimleri sýnýflandýrmasýnda üçüncü düzey yerleþmelerin de alt bölgeleri olan ilçeler düzeyinde yapýlan bu çalýþma Yozgat kenti için ilk ve öncü çalýþmalardan birisidir. |
5. | Þehircilik ve Kamusallýk Ýliþkisinde Ekinsel Üretimin (Culturevation) Rolü ve Etkisi The Role and Effect of Culture Cultivation (Culturevation) in the Relationship between Urbanism and Publicness Adem Erdem Erbaþ, Devran Bengüdoi: 10.14744/planlama.2018.85570 Sayfalar 127 - 142 “Kamusal alan”, “kamusallýk” ve “kamusal mekân”, kavramlarý, þehircilik ve mimarlýk disiplinlerinde ya birbirlerinden ayrýþtýrýlarak ya da birbirlerinin ikamesi yapýlarak kullanýlmaktadýr. Bu her üç kavram, demokratik bir toplum bünyesinde, aslýnda bütüncül bir yapý arz eder. Ancak bu bakýþ açýsý, tüketim ortamlarýnýn dýþýnda yer alan ama çaðdaþ kapitalist üretim ortamlarýndan da farklýlaþan bir üretkenlik atmosferinde ortaya konulabilir. Tiyatro sanatý kamusallýðýn geliþimi ile olan iliþkisi çerçevesinde irdelendiðinde, kamusal alaný canlandýran bu farklý üretkenliðin aracý olabilen mekânsal ortamlarý bulabilmek mümkün olmaktadýr. Kamusallýðýn geliþimi ile tiyatro sanatý arasýnda oldukça kuvvetli felsefi ve tarihsel baðlar bulunmaktadýr. Makalede, tiyatronun þehircilik ve kamusallýk iliþkisinde etkili bir araç olduðu argümaný, Ýstanbul’un Kadýköy ilçesinin tarihi kent merkezinde yapýlan saha araþtýrmalarýnýn bulgularý ile desteklenmektedir. Kadýköy’de sayýlarý hýzla artan ve “alternatif sahneler” olarak da kabul gören yeni nesil tiyatro mekânlarýnýn yapýlandýðý ortamdaki üretkenliðin, çaðdaþ kapitalist sistemdekinden farklýlýk arz eden nitelikleri olduðu tespit edilmiþtir. Yeni nesil tiyatro mekânlarý ortamýnda görünür olan bu üretkenliðin, alanda kamusallýðý da beslediði gözlemlenmiþtir. Saha araþtýrmasýnda, alternatif sahneler ortamýnda ortaya çýkan bu üretkenlik biçimine “ekinsel üretim” denmiþtir. Makalede ekinsel üretimin tarifi yapýlmakta, alandan elde edilen bulgular üzerinden “ekinsel üretim baðlamýnda etkili olan dinamikler” ortaya konulmaktadýr. Mevcut bir kamusallýk barýndýran yerel idari yapýlanmalarda, kamusal kültürel üretimlerin bu dinamiklerin bütünlüðü baðlamýnda ele alýnabilmesi durumunda, sosyo-kültürel mekânlarýn, kamusallýða hizmet eden araçlar olarak, farklý bir bakýþ açýsýyla deðerlendirilebileceklerine dikkat çekilmektedir. |
6. | Ýpotekli Konut Kredilerinin Türkiye’de Finansallaþmaya Etkisi The Impact of Mortgage Loans on the Financialization Process in Turkey Ahmet Suvar Aslan, Ýclal Dinçerdoi: 10.14744/planlama.2018.62681 Sayfalar 143 - 153 Ýnþaat sektörü ve onu besleyen diðer sektörlerin oluþturduðu ekonominin önemi bu sektörlerin finansal araçlarla iliþkilerinin geliþmesi sonrasýnda daha da artmýþtýr. Finansallaþma sürecinin baþlamasý ve hýzlanmasý ile kentsel mekanýn þekillenmesinde finans kurumlarýnýn etkileri daha önce olmadýðý seviyelere gelmiþtir. Finansallaþma tartýþmalarýnýn coðrafya ve þehir planlama uzmanlarýnýn odaðýna girmesi Amerika Birleþik Devletleri’nde 2007’de baþlayan ekonomik kriz ile oldu. Bu krizin çýkýþ sebebi olan mortgage pazarýna baðlý türev piyasalarýn çökmesi sonrasýnda mortgage sistemi ve kent mekaný finansallaþma çalýþmalarýnda öne çýkmaya baþlamýþtýr. Bu çalýþmalarýn erken kapitalistleþmiþ ülkelerde yoðunlaþmýþ olduðu görülmektedir. Buna karþýn Türkiye gibi geç kapitalistleþen ülkelerde de finansallaþma süreci yaþanmaktadýr ve bu süreci kentsel mekanda gözlemleyebilmek mümkündür. Bu baðlamda çalýþma finansallaþma tartýþmalarýna 2001 ekonomik krizi sonrasý Türkiye’sinde yaþanan neoliberal reformlara, kamu politikasý ve konut piyasasýndaki geliþmeler üzerinden bakarak katkýda bulunmayý amaçlamaktadýr. Çalýþmada tek bir yöntemin saðlayamayacaðý baþka seçenekler sunmasý sebebiyle karma yöntem belirlenmiþtir. Ýlk basamakta ipotekli krediler baþta olmak üzere kredi sistemine iliþkin veriler toplandý. Daha sonra ise bu verilerin yol göstericiliðinde niteliksel görüþmeler yapýlandýrýlarak derinlemesine mülakatlar gerçekleþtirildi. Çalýþma ilk aþamada sorunu ortaya koymakta, daha sonra metodolojiyi anlatmaktadýr. Sonrasýnda ise kent mekanýný ipotekli konut kredilerini odaða alarak finansallaþma kavramý hakkýnda kýsa bir tartýþma sunulmaktadýr. Aktarýlan literatür incelemesi Türkiye’nin yaþadýðý finansallaþma deneyiminde konutun hangi yönlerden etkilendiðini tespit edebilmek için analitik bir temel saðlamayý amaçlýyor ve konu, geç kapitalistleþen ülke Türkiye’nin finansal baþkenti olarak adlandýrýlan en büyük metropolü Ýstanbul örneðinde inceleniyor. Ýpotekli konut kredisi sistemi olkuça yeni olan ve dolayýsýyla sistemin hacmi sektörün istediði düzeyde olmayan Türkiye gibi geç kapitalistleþen bir ülkede hýzla artan hanehalký borçluluðunun yeni bir ekonomik krize sebep olup olmayacaðý da araþtýrýlmayý beklemektedir. |
7. | Airbnb’nin Soylulaþma Sürecine Etkisi: Kadýköy Rasimpaþa Mahallesi Örneði Impact of Airbnb on the Gentrification Process: The Case of Rasimpaþa Neighborhood in Kadýköy Gökçe Uzgören, Asuman Türkündoi: 10.14744/planlama.2018.29491 Sayfalar 154 - 170 Gerek geliþmiþ ülkeler, gerekse geliþmekte olan ülkelerde, neoliberal kentsel politikalar doðrultusunda geliþen kentsel turizm sektörü, dünya genelinde en hýzlý geliþen hizmet sektörlerinden biridir. Bu nedenle, kent merkezlerindeki konaklama alanlarýna olan talep de artmýþtýr. Özellikle son beþ yýldýr popülerleþen Airbnb, turistlerin konaklama seçeneklerinden biridir. Bu çalýþma, Airbnb aracýlýðý ile kiralanan evlerin soylulaþma ile olan iliþkisini Kadýköy Rasimpaþa Mahallesi’nde gerçekleþtirilen saha araþtýrmasý ile keþfetmeyi amaçlamaktadýr. Çalýþmada, Airbnb’nin, yatýrýmcýlar, turizm þirketleri ve evini kiraya veren ev sahipleri için yeni bir iþ ve birikim fýrsatý sunduðu; ancak Airbnb kullanýmýndaki büyümenin, uzun vadeli sakinlerin dolaylý olarak yerinden edilmesine ve kentlerin soylulaþmasýna yol açtýðý iddia edilmektedir. Çalýþmada karma araþtýrma yöntemleri kullanýlmýþtýr. Öncelikle airdna.com, insideairbnb.com ve sahibindex.com’daki veri sisteminden Airbnb arzý ve yýllar içindeki deðiþimi, yýllara göre kiralýk konut m2 birim fiyat deðiþimi gibi niceliksel veriler elde edilmiþtir. Bunun yanýnda, Rasimpaþa Mahallesi’nde 90 kiþi ile bir anket çalýþmasý, 10 kiþi ile derinlemesine görüþme yapýlmýþtýr. Saha çalýþmasýndan elde edilen veriler, mahallede genç ve öðrenci nüfusunun (özellikle Erasmus öðrencisi) giderek yoðunlaþtýðýný ve Airbnb ile kiralanan oda veya ev sayýsýnýn son beþ yýlda önemli ölçüde arttýðýný göstermektedir. Ayrýca, Rasimpaþa Mahallesi’ndeki kiralýk konut m2 birim fiyat artýþý, Kadýköy’ün diðer ilçeleri arasýnda öne çýkmaktadýr. Öte yandan sayýlarý gittikçe artan kafe ve restorantlar, yerel halkýn gündelik ihtiyaçlarýný karþýladýklarý dükkanlarýn sayýsýnýn her geçen gün azalmasýna ve mahallenin turistler ve kýsa dönem kiracýlar için düzenlenen bir alan hâline gelmesine neden olmaktadýr. Sonuç olarak uzun vadeli kiracýlar ve yerel halk dolaylý olarak yerinden edilmekte ve bir soylulaþma süreci baþlamaktadýr. Bu baðlamda, dijitalleþen dünyada Airbnb gibi platformlarýn kent mekâný ve yerel topluluklar üzerine etkisi ile soylulaþma sürecinin farklý dinamiklerini ampirik veriler ile ortaya koymak önemli görülmüþtür. |
8. | Ýstanbul’da Afet Riski Yüksek Ýlçelerin Planlama Açýsýndan Deðerlendirilmesi Evaluation of Districts in Istanbul at High-Risk in the Event of a Disaster for Planning Purposes Ufuk Fatih Küçükalidoi: 10.14744/planlama.2018.30502 Sayfalar 171 - 178 17 Aðustos ve 12 Kasým 1999 tarihlerinde Marmara Bölgesinde meydana gelen büyük depremlerin ardýndan, Ýstanbul’un da olasý büyük bir deprem ile karþý karþýya olduðu gerçeði daha güçlü bir þekilde gündeme oturmuþtur. Ýstanbul’da büyük bir depremin ortaya çýkaracaðý zararlarýn, insan hayatý, fiziki yapý, sosyo-ekonomik boyutlarý ve çevre açýsýndan telafi edilemez ve yönetilemez boyutlarda bir afete neden olacaðý tahmin edilmektedir. Ýstanbul’da beklenen depremin en çok hasara neden olacaðý bölgeler, yapýlaþmanýn da en yoðun olduðu Avrupa ve Anadolu yakalarýnýn güney kýsýmlarýdýr. Bu çalýþmada, Ýstanbul’da yapýlan arazi çalýþmalarý neticesinde deprem riskinin fazla olduðu tahmin edilen Ýstanbul Avrupa Yakasý güneyinde bulunan 12 ilçenin; (Avcýlar, Baðcýlar, Bahçelievler, Bakýrköy, Beylikdüzü, Esenyurt, Fatih, Güngören, Küçükçekmece Zeytinburnu, Esenler ve Bayrampaþa) doðal kaynak analizleri yapýlarak bu bölgedeki 1/5000 Nazým Ýmar Planý’na göre olmasý gereken nüfus ile mevcut nüfus karþýlaþtýrýlmasý sonucunda önerilerde bulunulmuþtur. |
9. | Afet Sonrasý Acil Toplanma ve Geçici Barýnma Alanlarýnýn Planlanmasýndaki Faktörlerin Ýncelenmesi: Ýzmir-Karþýyaka Örneði Analyzing The Planning Criteria for Emergency Assembly Points and Temporary Shelter Areas: Case of Ýzmir-Karþýyaka Ali Kemal Çýnar, Yenal Akgün, Hüseyin Maraldoi: 10.14744/planlama.2018.07088 Sayfalar 179 - 200 Afet sonrasý kullanýlacak “Acil Toplanma Alanlarý” ve “Geçici Barýnma Alanlarýnýn” kent içindeki konumlarýnýn belirlenmesi; bu alanlarýn daðýlýmý, büyüklüðü ve altyapý özellikleri gibi yeterliliklerinin saðlanabilmesi, kent planlamanýn ve afet yönetiminin en önemli konularýndandýr. Bu kapsamda Ýzmir’de afet yönetimi çalýþmalarý, ilk olarak 1999 yýlýnda RADIUS Projesi kapsamýnda baþlatýlmýþ, Valilik tarafýndan 2006 yýlýnda çýkarýlan Ýzmir Ýl Acil Yardým Planý ile sürdürülmüþtür. Bu planla Ýzmir’deki acil toplanma ve geçici barýnma alanlarýnýn yerleri de belirlenmiþtir. Günümüzde ise Afet ve Acil Durum Yönetim Baþkanlýðý (AFAD) tarafýndan Ýzmir Afet Müdahale Planý (ÝZAMP) ve Türkiye Afet Müdahale Planý-Ýzmir (TAMP) hazýrlanmýþtýr. Bu planlar kapsamýnda, Ýzmir’de ilçe bazýnda acil toplanma alanlarý yeniden belirlenmiþ, ancak geçici barýnma alanlarýnýn belirlenmesi ile ilgili çalýþmalar henüz tamamlanýp yayýmlanmamýþtýr. Bu araþtýrmada Ýzmir’deki afet sonrasý acil toplanma ve geçici barýnma alanlarýnýn tespitine yönelik yapýlmýþ çalýþmalar incelenmiþ; örnek çalýþma alaný olarak seçilen Karþýyaka Ýlçesi’nde AFAD tarafýndan belirlenen acil toplanma alanlarýnýn konum ve niteliklerinin ulusal ve uluslararasý standartlara göre uygunluðu incelenmiþtir. Araþtýrmada mahalle düzeyinde verilen çarpýcý örneklerde mülkiyet ve imar durumu deðiþiklikleri, inþaat faaliyetleri ve kurumlar arasý koordinasyon eksikliði gibi sebeplerle acil toplanma alanlarýnýn iþlevini yitirdiði görülmektedir. Afet ve acil durum yönetiminin ve kent planlamanýn etkinliðinin saðlanamadýðý durumlarda, merkezi ve/veya yerel yönetimler tarafýndan verilecek siyasi, parçacýl ve sübjektif kararlarýn, afet konusunda yapýlmýþ daha önceki tüm bilimsel/stratejik çalýþmalarýn aksi yönde uygulamalara ve kentlerdeki afet riskinin artmasýna neden olacaðý deðerlendirmesi yapýlmýþtýr. |
10. | Bir Kentsel Dönüþüm Deneyimi: Kadifekale-Uzundere Ýkileminde Bireysel Öyküler Üzerine Düþünmek An Urban Transformation Practice: Thinking about the Individual Stories through the Kadifekale-Uzundere Dilemma Elif Mutlu Kýlýç, Aliye Emel Göksudoi: 10.14744/planlama.2018.76476 Sayfalar 201 - 217 Neoliberal kentleþme sürecinde, modernite eksenindeki bütüncül kent planlama pratiklerinin yerini postmodernite ekseninde geliþen, kentsel sorunlara parçacýl yaklaþýmlarla çözümler getiren, mikro ölçekteki uygulamalar alýrken, katýlýmý ve bireyi merkeze alan demokrasi ve insan haklarýný ön plana çýkaran planlama yaklaþýmlarý da ivme kazanmaktadýr. Neoliberal kentsel politikalarýn yansýmalarý olarak kent gündemlerinde ve kent yazýnýnda sýklýkla yer alan kentsel dönüþüm projeleri nedeniyle müdahale gören alanlarda, mahallelerde yaþayanlarýn görüþlerinin, beklentilerinin, günlük yaþam pratiklerinin dikkate alýnmamasý, merkeziyetçi, popülist politikalar baðlamýnda emlak eksenli gerçekleþen kentsel dönüþüm projelerine yönelik eleþtirel yaklaþýmlarýn baþýnda yer almaktadýr. Kentsel dönüþüm projelerinin sosyo-ekonomik ve toplumsal problemlerin çözümü yerine, bu alanlardaki sorunlarý daha da arttýrdýðý, maðduriyetler yarattýðý ampirik temelli pek çok araþtýrmada ortaya konmuþtur. Bu çalýþmada, Türkiye’nin nüfus yoðunluðu açýsýndan üçüncü büyük kenti olan Ýzmir’de merkezi ve yerel yönetimin iþbirliði ile hayata geçirilen, kentin neoliberal dönemdeki ilk büyük ölçekli dönüþüm eylemi olan Kadifekale Kentsel Dönüþüm Projesi, uygulama aþamasýnda Kadifekale’deki dönüþüme tanýklýk edenlerin gözüyle aktarýlacaktýr. Bu baðlamda kentsel dönüþüm projelerinden etkilenen gruplarýn bakýþ açýlarýnýn, beklentilerinin, bireylerin mekâna atfettikleri anlamýn, yaþanýlmýþ yer Kadifekale ve yeni yerleþim alaný Uzundere’ye iliþkin algýlarýn açýða çýkarýlmasý için “sözlü tarih” yöntemi ile elde edilen veriler, çalýþmanýn temelini oluþturmaktadýr. Araþtýrma verilerinin elde edilmesinde “sözlü tarih” yöntemi, neoliberal politikalarla dönüþen kentlerin anlaþýlmasý ve anlamlandýrýlmasýna yönelik çalýþmalarda, mikro düzeyde okunamayan, göz ardý edilen gruplarýn, sosyo-ekonomik ve mekânsal bilginin, bireysel bakýþ açýlarýnýn ortaya konmasýnda, analitik düzeyde alternatif bir yöntem olarak önemli fýrsatlar sunmasý nedeniyle seçilmiþtir. “Yer”e yüklenen bireysel ve toplumsal anlamlarýn yok olmaya direnmesi, ya da bu direncin kayda geçirilmesi, bu çalýþmada sözlü tarih yöntemi ile ortaya konmaktadýr. |
11. | Gömleðin Her Düðmesini Yanlýþ Ýliklemek: Artvin-Yusufeli Zorunlu Yeniden Yerleþtirme Sürecinin Eleþtirel Ýncelemesi Poor Planning: A Critical Inquiry of the Artvin-Yusufeli Involuntary Resettlement Process Ersin Türk, Gökhan Hüseyin Erkandoi: 10.14744/planlama.2018.36854 Sayfalar 218 - 235 Baraj yapýmý ve yeniden yerleþtirme çalýþmalarý, teknik açýdan birbirinden farklý iþlerden oluþan zincirleme bir bütündür. Bu tür çok kapsamlý yer seçim, planlama ve uygulama çalýþmalarýnýn kimi aþamalarýndaki bazý aksaklýklar bir düzeye kadar kabul edilebilmektedir. Ancak çok kritik aþamalarda, özellikle de yer seçimi ve plan ana kararlarýndaki hatalar “risk” yaratmaya ve “planlama felaketine” dönüþmeye eðilimlidir. Artvin iline baðlý Yusufeli ilçe merkezinin, inþaatý devam eden Yusufeli Barajý ve Hidroelektrik Enerji Santralý Projesi nedeniyle 2006 yýlýnda Bakanlar Kurulu kararý ile taþýnmasýna karar verilmiþtir. Yeni ilçe merkezinin yer seçimi yapýlmýþ, imar planlarý onaylanmýþ, altyapý çalýþmalarý belli bir oranda tamamlanmýþ ve bir bölgede konut ve sosyal ve teknik altyapý alanlarýnýn inþasý Toplu Konut Ýdaresi (TOKÝ) tarafýndan ihale edilmiþ ve inþaatlara baþlanmýþtýr. Bu çalýþmada yeni ilçe merkezi yer seçiminden günümüze kadar gelen süreç eleþtirel içerik analizine tabi tutulmuþtur. Tespit ve bulgular, teknik iþlerin uzman mesleklerden oluþan ekiplerce hazýrlanmadýðý; alternatif olma niteliðine sahip olmayan alanlarýn alternatif olarak sunulduðu; alternatif belirleme ve eleme aþamalarýnýn öznel deðerlendirmelere ve yönlendirmelere dayandýðý; uygun olmayan arazide hazýrlanan imar planlarýnýn planlama esas ve ilkelerini aþýndýrdýðý; imalatlarýn imar planlarýndan baðýmsýz yürütüldüðü; yerel halkýn mevcut yaþam biçiminden farklý bir mekan kurgusu sunduðunu göstermektedir. Kritik aþamalardaki yanlýþlar, planlamada risk ve felaket yazýnýnda yer alan uyarýlarýn somut karþýlýðý olarak, çýkarýlmasý gereken derslere iþaret etmektedir. Baraj veya baþka nedenlerle zorunlu yeniden yerleþtirmelerin gündemden düþmeyeceði göz önüne alýndýðýnda, yaþanmýþ/yaþanmakta olan yer seçim, planlama, uygulama deneyimlerinin eleþtirel deðerlendirmesinin zorunlu olduðu görülmektedir. |
12. | Çocuklarýn Orta-Yüksek Þiddetteki Fiziksel Aktivite Düzeyi Mekâna Göre Deðiþiyor mu? How Do Children’s Moderate-To-Vigorous Physical Activity Levels Vary in Different Settings? Gözde Ekþioðlu Çetintahra, Ebru Çubukçudoi: 10.14744/planlama.2018.65487 Sayfalar 236 - 251 Son yýllarda çocuklarda obezitenin önlenmesinde fiziksel aktivitenin önemi sýklýkla vurgulanmakta, haftada en az 3 gün ve günde en az 60 dakika orta-yüksek þiddette fiziksel aktivite (OYFA) yapmanýn önemi hatýrlatýlmaktadýr. Kentsel alanda çocuklarýn aktif olabilecekleri mekânlarýn tasarlanmasý hiç kuþkusuz çok önemlidir. Ancak fiziksel aktiviteyi teþvik edecek ve fiziksel aktivite düzeyini arttýracak mekânsal özelliklerin neler olduðu, mekân düzenleme disiplinlerince henüz tartýþýlmaktadýr ve bulgular net deðildir. Bu çalýþmada, çocuklarýn konut ve okul yakýn çevresindeki farklý mekânlarda gerçekleþtirdikleri OYFA oranlarý ve düzeyleri karþýlaþtýrýlmýþ, farklý mekanlarda gerçekleþtirilen OYFA üzerinde bireysel, mekânsal ve sosyal özelliklerin etkisi irdelenmiþtir. Yaþlarý 9–12 arasýnda deðiþen 47 çocuðun aktivite düzeyi ve aktivitesinin konumu, akselerometre ve Küresel Konumlandýrma Sistemi aygýtlarý ile 7 gün boyunca izlenmiþtir. Çocuklarýn konut ve okul yakýn çevresinde OYFA’da bulunduklarý kentsel mekânlar; açýk alanlar, açýk yeþil alanlar, sokaklar ve okul bahçesi gibi alt sýnýflara ayrýlmýþtýr. Sonuçlar çocuklarýn toplam aktivite süresinin çoðunu konut yakýn çevresindeki sokaklarda ve okul bahçesinde gerçekleþtirdiðini, buna raðmen en yüksek aktivite ortalamasýnýn açýk yeþil alanlarda olduðunu göstermiþtir. Ayný zamanda bulgular, çocuklarýn aktivite için tercih ettikleri mekânlarýn konut yakýn çevresi dýþýnda okul yakýn çevresini de kapsayabileceðini göstermektedir. Çocuklarýn OYFA için tercih ettiði mekanlarýn, fiziksel (destinasyon yoðunluðu, mesafeler) ve sosyal çevre (ebeveynin çocuðunu fiziksel aktiviteye teþviki, ebeveynin genelde tercih ettiði ulaþým türeli) özellikleri ile çocuðun bireysel özelliklerinden (yaþ, devlet ya da özel okulda eðitim alma, Beden Kitle Ýndeksi) etkilendiðine dair bulgularda elde edilmiþtir. Bu çalýþmada kullanýlan özgün yöntem (çocuklarýn aktivite düzeylerinin ve aktivite konumlarýnýn izlenmesi) kentsel tasarým disiplini için önemlidir. |