Journal of Planning - Planning: 26 (2)
Volume: 26  Issue: 2 - 2016
REVIEW
1.Reorganization of Local Governments within the Context of Urban Growth and Political Fragmentation
Ali Cenap Yoloğlu
doi: 10.5505/planlama.2016.92005  Pages 81 - 92
Kentsel büyüme ve onun tetiklediği siyasi bölünme 6360 sayılı yasa çıkana kadar Türkiye metropoliten alanlarında kentsel yönetim açısından en önemli sorunlardan biriydi. 6360 sayılı yasanın ne ölçüde metropoliten alanlardaki siyasi bölünme sorununu dikkate alarak şekillendirildiği veya metropoliten alanlardaki sorunlara ne ölçüde çözüm ürettiği tartışmalı bir konudur. Ancak 2013 yılında 1977 olan belde belediyesi sayısının söz konusu yasa ile 397’ye düşmüş olması ve bu belediyelerin yeniden yapılandırılan ilçe belediyelerinin birer mahallesine dönüşmüş olması bir vakadır. Bu çalışmanın amacı metropoliten alanlarda siyasi bölünme sorunsalı ve ona ilişkin geliştirilen siyasi bütünleştirme siyasasına ilişkin yazın taramasının bir özetini sunarak Türkiye’deki tartışmalara bir katkı sağlamaktır.
Until the legislation of the law no 6360, urban growth and political fragmentation triggered by this growth was one of the most important problems in metropolitan regions in terms of management of local governments. It is controversial topic that to what extent the law no 6360 is formulated with reference to political fragmentation in metropolitan areas or to what extent the law no 6360 can provide solutions to problems experienced in metropolitan regions. However it is a fact that the number of municipality was reduced from 1977 in 2013 to 397 in 2014 by the legislation of the law and these municipalities became the districts of county municipalities. The aim of this study is to contribute to discussions in Turkey by summarizing literature on the problem of political fragmentation in metropolitan regions.

2.Neighborhood Sustainability Assessment Tools and a Comparative Analysis of Five Different Assessment Tools
Serkan Yıldız, Mustafa Yılmaz, Serkan Kıvrak, Arzuhan Burcu Gültekin
doi: 10.14744/planlama.2016.05914  Pages 93 - 100
Dünya, her geçen gün ağırlaşan kentsel sorunların çözümünü sürdürülebilirlik kavramının kentlere uygulanmasında bulmuş, bu kapsamda son yıllarda binalardan, mahalle ve kente uzanan ölçekte çok sayıda sürdürülebilirlik değerlendirme sistemi geliştirilmiştir. Binaları çevreleri ile birlikte değerlendiren ve toplum, arazi kullanımı, ulaşım, su, hava, enerji ve biyolojik çeşitlilik gibi konuları ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan bir bütün olarak ele alan Mahalle Sürdürülebilirlik Değerlendirme (MSD) araçları son yıllarda geliştirilen ve yeni yeni kullanımına başlanan araçlardır. Bu çalışmada göreceli olarak daha çok bilinen 5 MSD aracının tanıtılması, çeşitli karşılaştırmalar yapmak suretiyle aralarındaki benzerlik ve farklılıkların ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışmanın ana temasını her bir aracın ana kategorileri ve kriterlerini amaç, sayı ve puanlama açısından karşılaştırarak sürdürülebilirliğin hedefleri açısından araçlar arasındaki yaklaşım farklılıklarını belirlemek oluşturmuştur. Çalışma ile konu hakkındaki kısıtlı literatürün zenginleştirilmesine ve konuya ilişkin farkındalığın artırılmasına, ayrıca ülkemize özgü bir mahalle değerlendirme sistemi geliştirilmesi konusunda yürütülecek faaliyetlere ışık tutulmasına çalışılmıştır.
The search for finding solutions for urban problems led to the emergence of efforts to apply the concept of sustainability to cities and hundreds of assessment tools have been developed to assess the sustainability from buildings to neighborhoods and urban scales. Neighborhood Sustainability Assessment (NSA) tools, which examine the buildings together with their environments and evaluate the topics like society, land usage, transportation, water, air, energy and biologic diversity as a whole economically, environmentally and socially, are the tools that have been presented in recent years and started to be recognized and used very recently. In this study, it was aimed to introduce relatively mostly known 5 NSA tools, reveal the differences and similarities among them through various comparisons and make an assessment. The main point of the study was comprised of determining the approach differences between the systems in respect of the main goals of sustainability through the comparison of each system’s main category and criteria in terms of scope, number and scoring. With this study, the world literature that is quite limited on this topic will be developed and contribution will be made to increase the awareness of the topic. It is also aimed to contribute establishing an assessment tool in Turkey.

RESEARCH ARTICLE
3.Participation in Regional Planning: An Evaluation on Izmir and West Black Sea Development Agencies
Rabia Güney, N. Aydan Sat
doi: 10.14744/planlama.2016.25743  Pages 101 - 116
Bu çalışma, son yıllarda önemi sıklıkla vurgulanan bölgesel kalkınma, katılım ve bölgesel kalkınma ajansı kavramları arasındaki güçlü ilişkiden yola çıkmaktadır. Amaç, bölgesel kalkınmanın en önemli aktörlerinden olan kalkınma ajanslarının bölge planlama çalışmalarını katılım perspektifinden incelemektir. İzmir ve Batı Karadeniz Kalkınma Ajansları örnekleri üzerinden gerçekleştirilen bu çalışmada, amaca ulaşabilmek için planlama süreçlerinde yer alan aktörlerle, Kalkınma Ajansı, farklı kurumların temsilcileri ve vatandaşlarla derin görüşmeler ve anket çalışmaları yapılmıştır. Çalışmada gerçekleştirilen derin görüşmeler ve anketlerden elde edilen sonuçlar, Türkiye’de geçmişi oldukça yeni olan ajansların bölge planlarının hazırlanma aşamasında katılım sürecine önem verdiklerini, ancak katılımın etkinliğinin artması için kat edilmesi gereken uzun bir yolun bulunduğunu göstermektedir.
The starting point of this study is the strong relationship among regional development, regional development agencies and participation concepts. The aim is to evaluate regional planning studies of regional development agencies who are the most important actors of regional development from participation perspective. Izmir and West Black Sea Development Agencies are selected as case studies, and indept interviews with members of regional development agencies and questionnaires with participants from different institutions (universities, firms, NGOs and etc.) and citizens were realized in order to reach the aim of the study. The results of all these indept interviews and questionnaires shows us, although they are relatively new institutions, Regional Development Agencies give importance to the participation in regional planning process, but in order to increase the effectiveness of the participation there are more works and regulations that have to be done.

4.Content and Development of City Branding: Different Disciplines, Different Approaches
Ulun Akturan, Senay Oğuztimur
doi: 10.14744/planlama.2016.76376  Pages 117 - 129
Kent markalaşması bir amaca yönelik olarak bir kent ile ilgili tüm bilgilerin sembolik bir biçimde şekillendirmesidir. Bu kavram kentin rekabet gücü, mekânsal kalitesi, tarihi, yaşam biçimi ve kültürünü açıklayan bir araçtır ve son yıllarda gerek akademisyenlerden gerekse de kent yönetimlerinde ilgi görmektedir. Kent, bir ürün olarak hem somut hem de soyut bileşenlere sahiptir ve bu bileşenler hedef kitleler tarafından olumlu ya da olumsuz olarak algılanabilir. Dolayısıyla kent markalaşması ürün veya hizmet pazarlamasına nazaran daha karmaşıktır. Zira, kent markalaşması, kent plancıları, pazarlamacılar, mimarlar ve turizmcileri içine alan çok disiplinli bir alandır. Bu durum her disiplinin kendi paradigmaları çerçevesinde konuya yaklaşmasına yol açmakta ve kent markalaşmasının, günümüzde bütüncül, prensipleri belli, teorileri olan bir alan olamamak açısından eleştirilmesine temel oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı, bakış açıları, yaklaşımlar, değişkenler, metodlar, ele alınan ilişkili kavramlar açısından sistematik bir literature analizi ile kent markalaşmasına ilişkin bir çerçeve çizmektir. Bu bağlamda 1988-2014 yılları arasında “kent markalaşması” ve “kent pazarlaması” başlığı ile yazılan makaleler içerik analizi ve tematik analiz kullanılarak incelenmiştir. Sonuç olarak kent markalaşmasına yönelik çalışmalar dört tema altında toplanmıştır: (1) kavram, süreç ve ölçüme yönelik çalışmalar, (2) markalaşam stratejilerine yönelik çalışmalar, (3) sosyal kentçiliğe yönelik çalışmalar, (4) kültür ve turizme yönelik çalışmalar. Buna ek olarak, çalışmaların büyük çoğunluğu nitel araştırmaya dayanmaktadır. Ayrıca çalışmalardaki genel eğilim, elde edilen verinin teori, değişkenler ve bunlar arasındaki ilişkileri irdelemekten ziyade sadece tanımlanması yönündedir. Dolayısıyla bu alana yönelik bilgi duruma ve vakaya özgü olarak kalmıştır.
City branding has been defined as the purposeful symbolic embodiment of all information connected to a city in order to create associations around it. It can also be seen as an instrument to communicate the city’s competitive advantage, the quality of the place, its history, lifestyle, and culture. Studies on city branding extend across academicians and practitioners in the last three decades. Cities as a product have both tangible and intangible attributes that are perceived by potential customers in a positive or negative way. Therefore, city branding is much more complicated than product or service branding. Besides, city branding is a multi-disciplinary concept including city planning, marketing, architecture, and tourism management. All these disciplines approaches to the city branding on the ground of their paradigms, and hence, there is limited clarity and agreement about terminology and definitions. The aim of this research is, then, in order to produce a holistic view, to explore the approaches, variables, and methods, via conducting a systematic literature review and to draw a map of city branding. In the study content an thematic analysis are used and in conclusion city branding literature is categorized under four thematic areas: (1) studies on city branding concept, processes, and measurement; (2) studies on branding strategies; (3) studies on social urbanism; and (4) studies on branding culture and tourism. Most of the studies qualitative methods and there is a general tendency to describe the data but not interpret the relations between the concepts and theories.

5.Ultimate ICT Network in Turkey For Smart Cities
Özge Yalçıner Ercoşkun
doi: 10.14744/planlama.2016.27247  Pages 130 - 146
Akıllı kent, kentlinin yararına olacak şekilde, bilgi ve iletişim teknolojilerinin (BİT) kullanımıyla, klasik ağ ve hizmetlerin daha etkin hale getirildiği yerdir. Bu makale, Türk kentlerinde kurulmuş son teknoloji BİT ağlarının durumunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, Türk kentlerinin telekomünikasyon durumu ve altyapısı konusunda bir karşılaştırma yapmakta, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) aracılığıyla hazırlanmış tematik haritalarla akıllı kent olma yolundaki son bilgi ve iletişim ağını görüntülemektedir. Makale, akıllı kent kavramı ile başlamakta ve dünyadaki en iyi uygulamalarla devam etmektedir. Dünyadaki akıllı kentler özetlenmekte, IBM’in daha akıllı kentler programından örnekler verilmektedir. Bu örnekler, İskandinav ülkelerinden, Uzak Doğu’dan ve Amerika’dan bazı kentler üzerinedir. Sonraki bölüm Türkiye’deki internet, cep telefonu ve sosyal medya kullanımı üzerine birtakım istatistikler vermektedir. Daha sonra en son istatistiklere göre, Türk kentleri bazı göstergelere göre karşılaştırılmaktadır, bu göstergeler, 3G, XDSL, mobil geniş bant, fiber abonelikler ve fiber kablo altyapısı uzunluğuna göre sıralanmaktadır. Ulusal analizler yaptıktan sonra, bazı akıllı kent girişimleri ve akıllı kentler üzerine pilot projeler anlatılmakta, sonuçta Türkiye’de akıllı kent kavramının önünü açmak için kent düzeyinde zorluklar ve gelecek seçenekler üzerinde durulmaktadır.
A smart city is a place where the traditional networks and services are made more efficient with the use of information and communication technologies (ICT), for the benefit of its citizens. This paper provides an overview of ultimate ICT network built in Turkish cities. It also makes comparison of telecommunication status and infrastructure between Turkish cities by thematic maps using Geographic Information System (GIS) in order to visualize the ultimate ICT network for paving the way for smart cities. The paper begins with smart city concept and focus on best practices in the world. The next part gives some statistics on Turkey’s internet, mobile phone and social media usage. Then using the latest statistics, Turkish cities are compared according to some indicators such as the number of 3G, xDSL, mobile broadband and fiber subscribers, the length of fiber cable infrastructure. After making national analyses, some smart city initiatives and some governmental pilot projects on smart cities are explained to review the current situation for paving the way for smart cities in Turkey. The chapter concludes with some challenges and future options in city level.

6.The Level of Integration among Climate Issues, Urban Planning and Local Government Policies for the Winter City Erzurum
Doğan Dursun, Merve Yavaş, Cansu Güller
doi: 10.14744/planlama.2016.73644  Pages 147 - 159
Kentsel mekân ve ekosistem arasındaki karşılıklı belirleyici ilişki çok eskiden beri kabul edilen bir gerçektir. Bu doğrultuda yapılan, iklim ve kentsel mekânın birbirleri üzerindeki karşılıklı etkileşimlerine dayalı termal konfor analizleri ülkemiz örneğinde de çokça karşılaştığımız çalışmalardır. İnsanın gündelik yaşamında ki konfor seviyesinin kentsel mekan ile iklim değerleri arasında doğru kurgulanmış bir ilişkiyle arttığı bütün çalışmaların ortak noktası olmaktadır. Literatürde bu kapsamda çalışmalar olmasına rağmen pratikte ülkemiz kentlerinin iklimsel konfor değerleri açısından başarılı olduğunu söyleyememekteyiz. Bu noktada iklimsel veriler ile planlama pratiğini birleştiren ve bu etkileşimi uygulamaya aktaran yerel politikalara ve yerel idarelere ihtiyaç bulunmaktadır. Kentsel mekânın planlanması dışında denetimi ve planın uygulanması aşamalarında en büyük sorumluluk yerel yönetimlerdedir. Bu bağlam içerisinde iklimsel özellikleri akla ilk gelen kent olan Erzurum kenti çalışmanın odak alanını oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı iklim verilerinin ve hâkim olan kış koşullarının Erzurum kenti planlama süreçlerinde, yerel politika ve stratejilerinde yer alıp almadığının, nasıl ve hangi nedenlerden dolayı olduğu çerçevesinde belirlenmesidir. Bu doğrultuda Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve üç merkez ilçe belediyesinde (Yakutiye, Palandöken, Aziziye Belediyeleri) yetkililerle (İmar Müdürleri, Belediye Başkan yada Başkan Vekilleri, Çevre Koruma Müdürlükleri) görüşmeler yapılmış, stratejik planları incelenmiş, eski planlar değerlendirmeye alınmıştır. Diğer taraftan iklim verileri açısından teknik bilgi eksikliği ve bilgi sistematiği olup olmadığını değerlendirebilmek için Meteoroloji 12.Bölge Müdürlüğü ile görüşmeler yapılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda iklim verileri açısından sistematik bilgi eksikliği olduğu, plancıların iklimsel koşulların öneminden haberdar olduğu ancak planlama sistemine bu verileri çok sınırlı olarak dahil ettikleri, yerel yönetimlerin kış koşullarını algılama biçimlerinin hala olumsuz düzeyde olduğu ve bu durumu potansiyel olarak görüp fırsata çevirme konusunda çok sınırlı düşünceler geliştirildiği (kış turizmi-kayak) görülmektedir. İklim bilimciler, kent plancıları ve yerel yöneticiler arasında etkileşimin olmadığı ülkemizde bu durumun değişmesi gerektiği Erzurum kenti örneğinde açıkça görülmektedir. Son bölümde bu etkileşimin nasıl artırılabileceğine yönelik önerilerinde sıralanacağı bu çalışma, Erzurum örneği üzerinden yapılmış olmasına rağmen ülkemizde de artık açıkça hissetmeye başladığımız iklim değişikliği problemine karşı bir başlangıç olması amacıyla yapılmıştır. Aksi takdirde tüm kentlerimiz sel, heyelan ve su kıtlığı gibi çevresel problemlerle her yıl daha fazla karşılaşacak ve yaşanabilirlikleri azalacaktır.
It is well known fact that there is a determinative relationship between urban place and ecosystem. Increase of the level of human comfort in daily life within the well-defined relationship between urban place and climate is the common point for all of the thermal comfort studies focused on the interactions between them. Although there are so many studies in the literature about these issues, it could not be said that we have climatically comfortable cities in our country. This shows the urgent need of change for local governments and policies associating climate data and planning practices, and transferring this knowledge into implementation. Local governments are the responsible actor for the planning and implementation process of urban place and controller of the built environment. In this context, the city of Erzurum which is known with its climatic characteristics as winter city is determined as the case area. The main aim of this study is the determination of whether climatic data and winter conditions affects planning processes, local policy and strategies as well as the definition of the reasons. Within this framework, interviews were made with the representors of Erzurum Metropolitan Municipality and three Central District Municipalities; and also strategical, regional and old development plans were examined. On the other hand, interview was made with the director of the District Office of the General Directorate of Meteorology in order to evaluate whether there is lack of technical knowledge and systematic information about climatic conditions. The findings show that there is a lack of systematic information. Although awareness about the importance of climatic conditions is high, use of this knowledge in the planning process is very limited. Also it is observed that local governments’ perceptions of climate and winter conditions are still negative. Their attitudes towards winter and its positive externalities are only related to the winter tourism and skiing. It is clearly observed from Erzurum case that inexistence of relationships among climatologists, urban planners and local governors should be changed. This study was made with the aim of suggesting some general solutions and creating awareness about the climate change problems which we are experiencing in our country now and also constituting a starting point for the studies concentrating on the interactions between planners, climatologists and governors.

7.Investigating the “Ruins of Modernity” of the city: The case of Stone Ateliers, Denizli
Ezgi Orhan
doi: 10.14744/planlama.2016.87587  Pages 160 - 167
Erken cumhuriyet döneminde kent planlaması ve mimarlık genç rejimin kendisini görünür kılma, somutlaştırma ve simgeleştirme araçları olarak kullanılmıştır. Moderniteyle birlikte Cumhuriyetin kuruluş ideallerini aktaran yapılar ve kentsel planlar ulusal egemenlik bilincine ve çağdaş bir toplum oluşturmaya katkı koymaktadır. Bu dönemin planlama ve mimarlık yaklaşımından zamanla uzaklaşılması ve özellikle 2000 sonrası dönemde görülen politik yapının hedefleri haline gelmesi, mekanda yeni bir anlatımın oluşmasına yol açmıştır. Yusuf Batur Endüstri Meslek Lisesi’nin Taş Atölyeleri böyle bir sürecin okunduğu mekanlardan birisidir; erken Cumhuriyet dönemiyle özdeşleşerek simgeselleştirilmiş; zamanla terk edilmiş ve son olarak ise toplum hafızasından silinmek üzere yıkılması düşünülmüştür. Bu yazı, Denizli Taş Atölyelerinin sembolik anlamını ve mekânsal yapısını inceleyerek modern harabeye dönüşme sürecini incelemektedir.
The city planning and architecture had been used as the instruments of the young regime in making itself visible, concrete, and symbolized. The buildings and urban plans transmitting the foundation ideals of Republic together with modernity have contributed to the creation of national sovereignty and a modern society. Divergence from the planning and architectural approach to that period and becoming the target of the political structure of particularly post 2000s caused the formation of a new expression in space. Yusuf Batur Vocational High School’s Stone Ateliers have been one of the places enabling to read the process; it was symbolized with early Republican Period, left in time, and finally intended to be deleted from the social memory by collapsing. This paper focuses on the transformation process of Denizli Stone Ateliers to the ruins of modernity by investigating its symbolic meaning and spatial structure.

LookUs & Online Makale