Planlama Dergisi - Planning: 31 (1)
Cilt: 31  Sayý: 1 - 2021
DIÐER (YARIÞMA, ARAÞTIRMA ÖZETLERI, ODA GÖRÜÞ VE DEÐERLENDIRMELERI)
1. 
Ön Sayfalar
Frontmatters

Sayfalar I - V

EDITÖRYAL
2. 
Editöryal
Editorial

Sayfa VI

KITAP ÝNCELEME
3. 
Kitap Ýncelemesi: Feminist City: Claiming Space in the Man-Made World (Feminist Þehir)
Book Review: Feminist City: Claiming Space in the Man-Made World (Feminist Þehir)
Sezen Savran Penbecioðlu
doi: 10.14744/planlama.2021.79836  Sayfalar 1 - 3
Makale Özeti |Tam Metin PDF

DIÐER (YARIÞMA, ARAÞTIRMA ÖZETLERI, ODA GÖRÜÞ VE DEÐERLENDIRMELERI)
4. 
30 Ekim 2020 Ege Denizi Depreminin Düþündürdükleri
Critics on 30 October 2020 Earthquake
Ali Kemal Çýnar, Yusuf Ekici, Nejla Baysan
doi: 10.14744/planlama.2021.90912  Sayfalar 4 - 11
Makale Özeti |Tam Metin PDF

ARAÞTIRMA MAKALESI
5. 
Türkiye’de Yakýnsama ve Bölge Ýçi Eþitsizlikler: Ýlçe Düzeyinde Sosyo-Ekonomik Geliþme Endeksi Aracýlýðý ile Bir Deðerlendirme
Convergence and Intra-Regional Inequalities in Turkey: An Evaluation Through Socio-Economic Development Index at District Level
Ali Cenap Yoloðlu
doi: 10.14744/planlama.2020.88310  Sayfalar 12 - 30
Neo-klasik büyüme teorisinin varsayýmlarýndan birine göre bölgesel eþitsizlikler uzun erimde yok olacaktýr. Bunun nedeni olarak sermayenin daha yüksek getiri oranýna sahip azgeliþmiþ bölgelere gitme eðiliminde olmasý ile emeðin daha yüksek ücret düzeylerine sahip geliþmiþ bölgelere doðru kayma eðilimi gösterilmektedir. Bu iki eðilimin birlikte bölgeler arasýnda bir yakýnsamaya neden olacaðý varsayýlmaktadýr. Neoklasik paradigmanýn konumunu sorgulayan diðer düþünce okullarý ise büyümenin mekânsal olarak seçici ve birikimsel bir süreç olarak eþitsizlikleri artýracaðýný iddia etme eðilimindedirler. Bölgesel yakýnsama çalýþmalarý 1990’larýn baþýndan beri Türkiye’de bölgesel kalkýnma sorunsalý etrafýnda çalýþýlan konulardan biri olmuþtur. Yakýnsama çalýþmalarý þimdiye kadar farklý sonuçlar vermiþtir. Bunun nedeni farklý mekânsal ölçeklerin, farklý zaman aralýklarýnýn ve farklý deðiþkenlerin kullanýlmasýdýr. Bu çalýþma ise yakýnsama tartýþmalarýna farklý bir deðiþkeni, farklý bir zaman aralýðý için farklý bir mekânsal ölçekte çalýþarak katký koymayý amaçlamaktadýr. Çalýþma mekânsal ölçek olarak ilçeyi, zaman aralýðý için 1985–2004 arasýný ve deðiþken olarak geliþmiþlik endeksini kullanmaktadýr. Çalýþmanýn bir diðer amacý da Moran’s I endeksini hesaplayarak geliþmiþlik düzeyi açýsýndan ilçeler arasýnda herhangi bir mekânsal ilgileþim olup olmadýðýný anlamaktýr. Çalýþmanýn sonucuna göre ilçe düzeyinde bir sigma yakýnsamasý gözlenmemiþ, düþük ve orta düzey geliþmiþlik düzeyine sahip ilçeler arasýnda beta yakýnsamasý gözlenirken geliþmiþ ilçelerin diðer ilçelerden ýraksama eðiliminde olduðu gözlenmiþtir. Bu durum ise geliþmiþ ve geliþmemiþ ilçelerden oluþan iki kutuplu bir yapýnýn ortaya çýkmasýna neden olmuþtur. Bunun dýþýnda çalýþmanýn diðer bulgularý da þunlardýr: geliþmiþlik düzeyi açýsýndan ilçeler arasýnda yüksek düzeyde bir mekânsal iliþki olduðu, ancak sadece geliþmiþ ilçelerden oluþan kümelenmelerin gözlendiði ve il içi (veya ilçeler arasý) geliþmiþlik farklýlýklarý yüzünden Türkiye’de bölgesel kalkýnma politikalarýnýn uygulanmasý için doðru ölçeðin ilçe düzeyi olduðudur.

6. 
Kýrsallýðýn Seçilmiþ Sosyo-demografik Deðiþkenler Yardýmýyla Kümelenmesi ve Zamana Baðlý Deðiþimi
Clustering of Rurality Based on Selected Sosyo-demographic Variables and Their Variations Over Time
Seda Özlü, Sinem Dedeoðlu Özkan, Dilek Beyazlý
doi: 10.14744/planlama.2020.13540  Sayfalar 31 - 46
Sosyal, ekonomik, fiziksel ve kültürel yönden farklýlýklarý barýndýran kýrsal alanlar çok bileþenli bir yapýya sahiptir. Bu çok bileþenli yapý yerleþmelerin geleceði ve sürdürülebilirliði açýsýndan büyük önem taþýmaktadýr. Kýrsallýðýn nüfus yoðunluðu veya tarým gibi tek boyutlu kriterler ile belirlenmesi gerektiði kabulü tümdengelimci bir yaklaþýmla genel kabul gören bölgesel sýnýflandýrma çabalarýnýn temelini oluþturmaktadýr. Nüfus yoðunluðu kriterinin kilit deðiþken olduðu ulus aþýrý karþýlaþtýrmalarýnýn aksine ulusal/bölgesel deðerlendirmede zamansal ve baðlamsal deðerlendirmeyi olanaklý kýlan metodolojilerin geliþtirilmesi ve politika oluþturmaya girdi saðlayacak bulgularýn üretilmesi gerekmektedir. Tek deðiþkenli sýnýflamalarýn yarattýðý sýnýrlýlýklarýn tartýþýlmasý sonrasýnda Türkiye illeri kýrsallýðýnýn nüfus yoðunluðuna ek olarak seçilmiþ sosyo-demografik deðiþkenler yardýmýyla sýnýflandýrýlmasý amaçlanmýþtýr. Kýrsal baðlamýn heterojen yapýsý ve çalýþmanýn nüfus ölçütünün yaný sýra sosyo–demografik veriler ile kýrsallýðýn zamana baðlý deðiþimini ölçme amacý göz önüne alýndýðýnda NUTS-3 düzeyinde çok deðiþkenli bir süreç izlenmiþtir. Çalýþmanýn veri seti Türkiye Ýstatistik Kurumu’ndan saðlanmýþ olup; yöntem olarak Ýki Adýmlý Kümeleme Analizi kullanýlmýþtýr. Çalýþma sonucunda sosyo-demografik baþlýkta ele alýnan benzer ve farklý kümelerde yer alan illerin kýrsallýk durumlarýnýn zamana ve nedenselliðe baðlý olan deðiþimi karþýlaþtýrmalý olarak tartýþýlarak deðerlendirilmiþtir. Sonuçlar, istatistiki bölgelerin ve alt bölgelerin benzerlik-farklýlýklarý konusunda planlama kararlarýna girdi oluþturacak ve sosyo-demografik politikalarýn üretilmesinde yararlý ve yol gösterici olacaktýr.

7. 
Kýrsal Yerleþmelerde Yaþam Kalitesinin Ölçülmesi Ýçin Bir Yöntem Önerisi: Bursa Köylerinden Örnekler
A Methodology Proposal to Measure the Quality of Life in Rural Settlements: Example Villages of Bursa
Selman Küçükoðul, Handan Türkoðlu
doi: 10.14744/planlama.2020.93685  Sayfalar 47 - 62
Tarým devrimiyle yerleþik hayata geçen insan topluluklarý günümüzün kýrsal yerleþmelerinin çekirdeðini oluþturmaktadýr. Günümüzde deðiþen tarým politikalarý ile köylerdeki temel ekonomik faaliyet olan tarým zayýflamýþ, köyler dönüþüm sürecine girmiþtir. Bunun sonucunda sosyal, mekansal ve organizasyonel birçok sorun kýrsal alanlarda yaþam kalitesini etkilemiþtir. Bu çalýþmada kýrsal alanlarda yaþam kalitesinin ölçülmesi amacýyla yaþam kalitesini etkileyen parametreler üzerinden bir deðerlendirme yaklaþýmý ortaya konulmaktadýr. Geliþtirilen yöntem çerçevesinde yaþam kalitesini ölçmek amacýyla Bursa’da seçilen üç köyün profilleri çýkarýlmýþ, seçilen parametreler, sonuçlar karþýlaþtýrmalý olarak incelenmiþ kýrsal alanlarda yaþam kalitesini yükseltilmesi amacýyla öneriler geliþtirilmiþtir.

8. 
Eþikler ve Deðerler Baðlamýnda Kýrsalda Kadýn Örgütlenmeleri: Bursa Üreten Kadýn Dernekleri Federasyonu Örneði
Women Organisations in Rural Within the Context of Thresholds and Values: Case of Federation of Productive Women Associations in Bursa
Zeynep Erdoðan
doi: 10.14744/planlama.2020.46794  Sayfalar 63 - 77
Çoðunlukla ekonomik büyümeyle iliþkilendirilen kalkýnma kavramý son yýllarda sosyal, insani ve kýrsal kalkýnma gibi pek çok farklý baþlýk altýnda ele alýnmakta, kalkýnmanýn sürdürülebilirliði noktasýnda kadýn emeði ve giriþimi de büyük önem arz etmektedir. Kadýnlarýn sürece dâhil edilmesinin yanýnda özellikle kýrsaldaki kadýn emeðinin nasýl örgütleneceði ve oluþturulan güç birliðinde devamlýlýðýnýn nasýl saðlanacaðý Türkiye gibi pek çok geliþmekte olan ülke için sorun teþkil etmektedir. Bu aþamada özellikle köy kadýn dernekleri, kýrsalda kadýnýn sürece dâhil edilmesinin somut bir göstergesi olmasý yönüyle öne çýkmaktadýr. Çalýþmanýn amacý kalkýnmanýn önemli bir parçasý olmasý beklenen kadýnlarýn bu beklentiyi karþýlama aþamasýnda önlerine çýkan engelleri belirlemek ve bu engellerin aþýlmasý halinde meydana gelen deðiþimi ortaya koymaktýr. Bu amaç doðrultusunda çalýþmada, kýrsalda yer alan kadýn örgütlenmelerine odaklanýlmýþ ve kadýnlarýn var olma mücadelelerinde köy kadýn derneklerinin etkisi tartýþýlmýþtýr. Araþtýrma kapsamýnda Bursa Üreten Kadýn Dernekleri Federasyonu incelenerek, federasyona üye 21 köy kadýn derneði ile yüz yüze ve derinlemesine görüþme yapýlmýþtýr. Özellikle derneklerin kuruluþ aþamasýnda yaþadýklarý zorluklar ve toplumsal eþikler ile kuruluþ aþamasýndan sonra sürekliliðin saðlanmasýyla elde edilen baþarýlarýn kadýnlardaki kazanýmlarý üzerinde durulmuþtur. Araþtýrmada, dernekleþme sürecinin meydana getirdiði kýsýtlar ile beraberinde getirdiði avantajlara deðinilmiþ, ayrýca dernek faaliyetlerinin köy kadýnlarýnda ortaya çýkardýðý özgüven, giriþimcilik ve farkýndalýk gibi kazanýmlara da dikkat çekilmiþtir. Bu baðlamda çalýþma, kadýn örgütlenmesinin gerek kýrsal kalkýnma gerek toplumsal kalkýnma üzerindeki etkisini de ortaya koymasý yönüyle tüm kadýnlar için örnek oluþturmayý hedeflemektedir.

9. 
Genel Kentsel Dönüþüm Alanlarý ile Öncelikli Riskli Alanlar Arasýndaki Ýliþkinin Sorgulanmasý Üzerine Bir Deðerlendirme: Ýstanbul Örneði
An Evaluation of the Relationship Between General Urban Regeneration Areas and Priority Risk Areas: The Case of Istanbul
Yasin Bektaþ
doi: 10.14744/planlama.2020.95914  Sayfalar 78 - 94
Kentsel dönüþüm olgusu, son yýllarda dünyanýn birçok ülkesinde olduðu gibi Türkiye’de de "yeni kent politika"sýnýn önemli bir unsuru olarak gündeme geldiði görülmektedir. Bu araþtýrmada, “afet riski, imar mevzuatýna aykýrýlýk, riskli yapý, zemin yapýsý…” gibi gerekçelerle ilan edilen “genel kentsel dönüþüm alanlarý” ile gerçek durumda risk faktörü taþýyan “öncelikli riskli alanlar” arasýndaki iliþkinin Ýstanbul örneðinde incelenmesi amaçlanmaktadýr. Araþtýrmanýn ilk aþamasýnda; Ýstanbul’da 5366, 5393, 6306 sayýlý yasalar kapsamýnda ilan edilen tüm dönüþüm alanlarýnýn niceliksel verileri (yasa, ilan yýlý, büyüklüðü, mevcut durum bilgileri) Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý, Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinden talep edilmiþtir. Dönüþüm alanlarýyla ilgili eksik bilgi ve belgeler daha sonra Ýstanbul Kentsel Dönüþüm Master Planý analiz verileri, internet üzerinden yapýlan araþtýrmalar ve ilçe belediyeleriyle yapýlan görüþmeler sonucunda tamamlanmýþtýr. Ýkinci aþamada, Japon Uluslararasý Ýþbirliði Ajansý-JICA Afet Önleme/Azaltma Temel Planý (2002) raporu, Ýstanbul Deprem Master Planý (2003), Ýstanbul Deprem Bölgeleri Haritasý ve Ýstanbul Kentsel Dönüþüm Master Planý Analiz verileri (2016) dikkate alýnarak “öncelikli riskli alanlar” belirlenmiþ ve “genel dönüþüm alanlarý” ile uygunluðu Ýstanbul il bütününü kapsayan harita üzerinde denetlenmiþtir. Çalýþmada, Ýstanbul yerleþik alan sýnýr büyüklüðünün yaklaþýk %32’sine karþýlýk gelen alanýn kentsel dönüþüm kapsamýnda olduðu belirlenmiþtir. Araþtýrma sonucunda, “kentsel dönüþüm-geliþim alanlarý” ile “öncelikli dönüþüme” girmesi gereken alanlar arasýnda ciddi bir uyuþmazlýk tespit edilmiþtir. Bu durum Ýstanbul örneðinde afet risk azaltýmý ve güvenli yerleþim alanlarý oluþturma hedefinin büyük oranda baþarýlamadýðýný göstermektedir.

10. 
Ýnþaat Odaklý Ekonomide Kentsel Dönüþüm Mevzuatýnýn Dönüþümü, Pratiði ve Planlama Ýlke-Esaslarý Çatýþmasý: Mahkeme Kararlarýnda Ankara Örneði
Transformation of Urban Regeneration Legislation, Practice, and Planning Principles Conflict in a Construction-Led Economy: Ankara Case in Court Decisions
Kübra Cihangir Çamur, Cansu Korkmaz
doi: 10.14744/planlama.2020.76993  Sayfalar 95 - 107
Kentsel dönüþüm ve yenileme süreçleri, plan-projelerin uygulama aþamalarý mevzuatla düzenlenmektedir. Türkiye, kýrýlgan ve geliþmemiþ siyasi-ekonomik yapýsýnýn bir sonucu olarak, ekonomik sorunlarýn hýzlý çözümüne yönelik bir politikayla “inþaata dayalý ekonomik büyümeyi ve kentsel dönüþüm stratejisini” benimsemiþ; 2012 yýlýnda kentsel yenilenmeyi dönüþtürmek ve hýzlandýrmak için hazýrlanan 6306 sayýlý Kanun ile “afet riskli alanlar” dönüþüm kapsamýna alýnmýþtýr. “Afet riskiyle mücadele”nin odaða alýnmasýyla toplumsal ve bireysel itiraz temelinde engellerin ortadan kaldýrýlmasý hedeflenmiþ; bu alanlarýn yaný sýra gecekondu alanlarý, henüz yapýlaþmamýþ alanlar, hatta koruma alanlarý kentsel dönüþümün konusunu oluþturmuþtur. Bu araþtýrmada, “dönüþüm alanlarýnýn ve sýnýrlarýnýn tespiti, ilan edilmesi ve uygulanmasýna yönelik kentsel dönüþüm planlarýnýn-projelerinin mahkeme süreçleriyle iptallerini içeren 2005–2012 dönemi Ankara örneðinde" incelenmiþtir. Çalýþmada planlama ilke ve esaslarý ile kentsel dönüþüm arasýndaki çatýþmanýn nedenlerinin, ekonomik ve sosyal bileþenlerin planlama süreçlerine entegrasyonu koþullarýnýn ve olanaklarýnýn tartýþýlmasý amaçlanmýþtýr. Araþtýrmanýn sonuçlarýna göre iptallerin önde gelen nedenlerini, dönüþüm projelerinin üst ölçekli planlara ve hiyerarþiye aykýrýlýðý; dönüþüm alanlarýnýn ve sýnýrlarýnýn kentsel dönüþüme uygunluk kriterleriyle örtüþmemesi; alan-sýnýr tespitinde gerekli teknik incelemelerin yapýlmamasý; önerilen yoðunluklarýn ve kullaným kararlarýnýn planlama ilke-esaslarýyla ve kent bütünündeki planlama kararlarýyla uyuþmamasý ve mülkiyet daðýlýmýnýn hakkaniyet temelinden uzak olmasý oluþturmaktadýr.

11. 
Bir Þehircilik Problemi: Deðiþen Ýklimde Termal Konforu Saðlamak
An Urbanism Challenge: Provision of Thermal Comfort in Changing Climate
Ender Peker
doi: 10.14744/planlama.2020.92679  Sayfalar 106 - 119
Bu makale, iklim deðiþikliði ile birlikte kentlerde artan termal konfor probleminden yola çýkarak, kentlerin iklim duyarlý tasarým yaklaþýmýyla daha dirençli hale getirilebileceðini savunmaktadýr. Türkiye kentlerinde süregelen kentleþme dinamiklerini iklime duyarlýlýk açýsýndan eleþtiren çalýþma, hakim planlama uygulamalarýnýn iklim deðiþikliðine uyum ve iklim deðiþikliði ile mücadele hedeflerine yeterince uyum gösteremediðinin altýný çizmektedir. Araþtýrma, Mardin kentinin Artuklular döneminde örüntülenmeye baþlayan geleneksel kent dokusu ve Cumhuriyet sonrasý geliþen modern kent dokusu arasýnda karþýlaþtýrma yaparak, üretilen mekanlarýn hem iklime uyum ve hassasiyet, hem de yerel halkýn yaþam tarzý ve kentsel mekaný kullanma pratiklerine uyumu açýsýndan deðerlendirmektedir. Karþýlaþtýrmalý alan çalýþmasý, kent mekanýnýn günlük yaþam pratiklerinde deneyimlenen kentsel termal konfor üzerindeki etkisini anlamak üzere kurgulanmýþtýr. Mardin ili örneði üzerinden yürütülen çalýþma, hakim kentleþme koþullarýnýn, iklim deðiþikliðinin etkileriyle beraber artmasý beklenen sýcaklýk deðerleri ve sýcak dalgasý sýklýklarýna karþýn kentlileri kýrýlgan bir konumda býraktýðýný göstermektedir.

12. 
Ýstanbul Anadolu Yakasý D-100 Karayolu Üzerindeki Alýþveriþ Merkezlerinin Trafiðe Etkisi
The Impact of Shopping Centers on Istanbul Anatolian Side D-100 Highway on Traffic
Gülay Kayadibi, Esin Özlem Aktuðlu Aktan
doi: 10.14744/planlama.2020.49092  Sayfalar 120 - 127
Dünya’da ve Türkiye’de alýþveriþ merkezlerinin toplam cirosunun sürekli artmasý ve sahip olduklarý iþlevlerin çeþitlenmesi ile farklý yapýda ve büyüklükte alýþveriþ merkezleri ortaya çýkmaktadýr. Bu alýþveriþ merkezleri, genellikle geniþleme potansiyeli, ulaþýlabilirliði ve çekim gücü yüksek olan karayolu kenarlarýnda ve kavþak noktalarýnda yer seçmektedir. Ancak alýþveriþ merkezleri, geniþ otopark imkanlarý ile taþýt odaklý tasarlanan kullanýmlardýr. Bu nedenle alýþveriþ merkezleri, kentin ana ulaþým akslarýnda trafiði olumsuz etkileyen kullanýmlara dönüþmektedir. Bu baðlamda araþtýrma, “alýþveriþ merkezleri, ana ulaþým güzergahlarýndaki trafik yoðunluðunu arttýrmaktadýr” hipotezi üzerine oluþturulmuþtur. Bu çalýþmanýn amacý, ana ulaþým koridoru üzerindeki alýþveriþ merkezlerinin güzergâha olan etkisini ortaya koymaktýr. Bunu yaparken “ÝBB Yol Gösteren” uygulamasý ile alýþveriþ merkezleri çevresindeki trafik yoðunluðu gözlemlenmiþtir. Alýþveriþ merkezlerinin konumu, türü ve perakende yapýsý ile trafik yoðunluðu arasýndaki iliþkiyi irdelemek amacýyla matris hazýrlanmýþtýr. “Manuel trafik sayýmý” ile alýþveriþ merkezlerinin ürettiði trafik akýmý hesaplanmýþ, bölgesel ve karma kullanýmlý alýþveriþ merkezlerinin güzergaha etkisi tartýþýlmýþtýr. Bu çalýþmadan elde edilen bulgular ise D-100 Karayolu’ndan gelen trafik akýmýnýn ortalama %20’si, alýþveriþ merkezlerinden dolayý oluþmaktadýr. Ayrýca alýþveriþ merkezinin yer seçimine yönelik kriterler ile kent içerisindeki alýþveriþ merkezlerinin ulaþýmýna ve eriþilebilirliðine (yaya geçitlerinin düzenlenmesi, otopark kullanýmýnýn kýsýtlanmasý gibi) iliþkin öneriler getirilmiþtir.

13. 
Kadýna Yönelik Þiddetin, Þiddeti Uygulayan ve Mekân Baðlamýnda Ýncelenmesi: Katledilmiþ Kadýnlar Örneði
Investigation of Violence Against Women in the Context of Enforcer and Place: Example of Murdered Women
Ayþegül Akgül, Örgen Uðurlu
doi: 10.14744/planlama.2020.50490  Sayfalar 128 - 140
Kadýna yönelik þiddet edimi bio-psikososyal süreçlerle açýklanmaya çalýþýlsa da, hala çözümü bulunamamýþ en önemli evrensel sorunlardan biri olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Toplumsal cinsiyet düzeninin erkeði kadýnlardan üstün tuttuðu toplumlarda þiddet, hem toplumsal cinsiyet eþitsizliðini devam ettirmekte hem de erkek iktidarýnýn sürmesini saðlamaktadýr. Türkiye, ataerkil toplum olmanýn tüm olgularýný sunan bir coðrafya olarak yýldan yýla artan kadýna yönelik þiddet ve katledilme olaylarýna tanýklýk etmektedir. Kamuoyundan gelen baskýlar ve yükselen kadýn hareketinin etkisiyle Türkiye 1985 yýlýnda Kadýnlara Karþý Her Türlü Ayrýmcýlýðýn Kaldýrýlmasý Sözleþmesi (CEDAW)’ni imzalamýþtýr. Bu sözleþmeyi takip eden yýllarda, uluslararasý hukukta kadýna karþý þiddet ve aile içi þiddet konusunda yaptýrým gücü olan, baðlayýcý ve baðýmsýz bir denetim mekanizmasý kurulmasýna yer verilen ilk sözleþme niteliði taþýyan Kadýna Yönelik Þiddet ve Aile Ýçi Þiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleþmesi 2011’de Ýstanbul’da imzalanmýþtýr. Bu sözleþme tarihinden bu yana meydana gelen þiddet olaylarý incelendiðinde, kadýnlar; kocalarý, babalarý, sevgilileri, eski kocalarý, kardeþleri gibi birçok fail tarafýndan evlerinde; tarla, arazi gibi kýrsal mekânlarda; otel, kafe, restoran, sokak gibi kamusal mekânlarda; adliye, hastane, belediye gibi kamu kuruluþlarýnda þiddetin birçok türüyle karþý karþýya geldikleri görülmektedir. Peki, kadýnlar en çok hangi mekânlarda ve kim tarafýndan þiddete uðramakta, daha da ötesi, katledilmektedir? Bu sorudan hareketle hazýrlanan çalýþmada, Türkiye’nin ilk imzacýsý olduðu Ýstanbul Sözleþmesi sonrasýnda, basýnýn iki ulusal gazetesinde, kadýna yönelik yer alan cinayet haberlerinden yola çýkarak, kadýnlarýn en çok eþleri tarafýndan ve en güvenli yer olmasý beklenen özel mekânda yani evlerinde katledildikleri görülmüþtür.

LookUs & Online Makale