1999 Marmara Depremi, özellikle Ýstanbul’da kentsel dönüþüm kavramýný her yönüyle tartýþmaya açmýþ olup; 2012 tarihinde yürürlüðe giren, 6306 sayýlý “Afet Riski Altýndaki Alanlarýn Dönüþtürülmesi Hakkýnda Kanun” ve uygulama yönetmelikleri ise kentsel dönüþüm faaliyetlerine hýz kazandýrmýþtýr. Faaliyetler kapsamýnda, kent merkezinde iþlevini yitirmiþ, çeþitli þekillerde bozulmaya uðramýþ afet riski taþýyan alanlarýn/binalarýn yanýnda; kent çeperlerinde, çoðunlukla 1990’lý yýllarda imar ýslah planlarý ile meþrulaþtýrýlmýþ alanlarýn da dönüþümü söz konusu olmaktadýr. Ne var ki, doðal afet riski seviyesinin yüksek ve kentsel yaþam kalitesi seviyesinin düþük olduðu durumlarda, kentsel riskleri azaltarak yaþam kalitesini arttýrmak, kentleri yeniden canlandýrmak ve yenilemek üzere baþvurulmasý gereken kentsel dönüþümün, söz konusu yasa ve yönetmeliklerinden hareketle gerçekleþtirilmeye çalýþýlan uygulamalarýnýn, arazi geliþtirme projelerinin bir aracý gibi kullanýldýðý, toplumda yaygýn bir kaný haline gelmiþtir. Bunun nedeni mevcutta dahi yetersiz olan kamusal mekânlar ve sosyal donatý alanlarýnýn, söz konusu kanun çerçevesinde arttýrýlan imar haklarý ile öngörülen nüfus artýþýna karþýlýk sabit kalmasý; daha da ötesinde farklý fonksiyonlarda yerleþime açýlabilmesi durumu ile daha da yetersiz hale getirilmesidir. Ayrýca, yapýlacak uygulamalarýn kentlerdeki yaþam kalitesi seviyesini yükseltmek yerine düþüreceði; doðal afet zararlarýný azaltmaya çalýþýrken sosyal afet risklerini arttýracaðý yönünde þüpheleri gündeme getirmiþtir.
Bu çalýþma kapsamýnda, dönüþüm sürecinin baþlangýcý olarak, proje alanýnýn kentsel yaþam kalitesi açýsýndan mevcut durum incelemelerinin yapýlarak sosyal ve fiziksel gerekliliklerin belirlenmesi ve kentsel dönüþüm projelerinin buna yönelik olarak geliþtirilmesi düþüncesi öne çýkarýlmaktadýr. Buradan yola çýkarak; 6 temel alan altýnda sýnýflandýrýlmýþ, 81 adet kantitatif ve kalitatif gösterge ýþýðýnda ‘dönüþüm öncesi kentsel yaþam kalitesi araþtýrma yöntem önerisi ortaya koyulmaktadýr. Ortaya konan model, afet odaklý kentsel dönüþüm proje çalýþmalarýnýn halen devam ettiði, Ýstanbul Ataþehir Ýlçesi Barbaros Mahallesi’nde gerçekleþtirilmiþ olup; etkili ve sürdürülebilir kentsel dönüþüm projeleri üretme konusunda uygulama alanýna da katkýda bulunacaðý düþünülmektedir.
The Marmara Earthquake in 1999 brought urban regeneration up for discussion, and the activities has been accelerated by the new law of urban regeneration for risky areas (Law No: 6306) since 2012, especially in Istanbul. As for the activities, not only the city centers lost their functions and the areas destroyed in several ways, the legitimated areas in the 1990s have also been regenerated at the city surroundings because of their unhealthy conditions. However, despite of the purpose of urban regeneration to increase the level of quality of life by decreasing urban risks, it is considered that the projects planned to be implemented nowadays are used as a tool for land development. For instance, within the framework of the law, upsizing the development rights of parcels may be possible to encourage investors for urban regeneration, and currently insufficient public facilities and urban services such as education, health, cultural and recreational facilities may be left constant regardless of the fact that population rise. Furthermore, facilities may be a subject of a functional transformation to yielding functions like residential and commercial units. Thus, some doubts have been raised about such applications will reduce the level of life quality instead of improving and increase the risk of social disasters meanwhile trying to reduce natural disaster risks. This paper argues that the areas or neighborhoods should be analyzed for urban quality of life, for social and physical requirements of current situations before producing the urban regeneration projects. Within this context, a sort of analyze method is propounded by 81 qualitative and quantitative indicators which are existed on intersection of urban life quality and urban regeneration. In the light of spatial values and personal assessments the current level of quality of life requirements are identified. In addition to the spatial perception of people, perceptions and expectations about the urban transformation have been questioned and satisfaction level was determined on sample applications. Proposed method has been used in Atasehir Barbaros Neighborhood, and it is going to contribute producing effective and sustainable urban regeneration projects.
Keywords: urban regeneration, urban quality of life, urban facilities, public services, quantitative indicators, qualitative indicators, Ýstanbul, Atasehir.