Kentsel Ölçekte Sýcak ve Kurak Ýklimlerde Biyoklimatik ve Verneküler Yaklaþýmlar: M’Zab ve Yazd Vadileri Üzerine Bir Karþýlaþtýrma [Planning]
Planning. 2025; 35(2): 278-299 | DOI: 10.14744/planlama.2025.47048

Kentsel Ölçekte Sýcak ve Kurak Ýklimlerde Biyoklimatik ve Verneküler Yaklaþýmlar: M’Zab ve Yazd Vadileri Üzerine Bir Karþýlaþtýrma

Hanane Selmani1, Demet Yýlmaz Yýldýrým2
1Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarlýk Bölümü, Trabzon, Türkiye
2Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlýk Anabilimdalý, Trabzon, Türkiye

Son yýllarda, biyoklimatik mimarlýk, baþta insan konforu ve refahýný saðlamak amacýyla mimari çevreyi iklimle uyumlu bir þekilde bütünleþtirmeyi amaçlayan araþtýrmacýlar arasýnda oldukça tartýþýlan bir konu haline gelmiþtir. Bu makalede, vernaküler mimari ile biyoklimatik yaklaþým arasýndaki baðlantýnýn kurulmasý amaçlanmýþtýr. Bu baðlantý Cezayir’deki M’zab Vadisi ve Ýran’daki Yazd Vadisi olmak üzere iki örnek üzerinden tartýþýlarak ortaya konmuþtur. Bu þehirler, yerel toplumlarýn sýcak ve kurak iklim zorluklarýna karþý gösterdiði olaðanüstü uyumu göstermektedir. Bu iki yer arasýnda karþýlaþtýrma yapýldýðýnda, kentsel doku, bitki örtüsünün minimuma indirilmesi, içe dönük mimari, dar sokaklar, yoðun doku gibi dikkat çekici benzerlikler gözlemlenmiþtir. Bu çalýþmada, geleneksel kentlerin, çevreleriyle uyum saðlayabilmek için ürettikleri sürdürülebilir çözümleri mimari ve kentsel düzeye nasýl entegre ettikleri incelenmiþtir. Biyoklimatik ve vernaküler yaklaþýmlarýn ana faktörlerine dayanan bu çalýþma, geleneksel kentlerin çevresel yönlerinin ve yerel bilgi birikimlerinin anlaþýlmasýný vurgulamayý amaçlamakta olup, bunlarýn gelecekte korunmasý ve bu bilgilerin kullanýlmasýný hedeflemiþtir. Bu karþýlaþtýrma, her iki yaklaþýmýn da yerel kaynaklarýn bilinçli bir þekilde kullanýlmasýna, hâkim iklime uyum saðlanmasýna ve insan konforunu saðlamak amacýyla doða ile mükemmel bir þekilde uyumlu bir yapýlý çevre yaratýlmasýna vurgu yapýldýðýný doðrulamaya olanak saðlamýþtýr. Böylece, vernaküler mimarinin, yaþayanlarýn ihtiyaçlarýný karþýlayabilen, konfor ve refah saðlayan ve çevreye uyum saðlayan bir biyoklimatik mimari olduðu göstermiþtir. Ayrýca vernaküler mimarinin biyoklimatik yaklaþýmlarý kentte yapýlacak yeni düzenlemelerde önemli bir tasarým yöntemi ortaya koymaktadýr. Bu açýdan M’Zab Vadisi (Cezayir), Yazd Vadisi (Iran) üzerine yapýlan çalýþma Cezayir ve Iran kentleri için veri saðlamanýn yanýnda kurak iklim bölgeleri için mimari ve kentsel düzeye sürdürülebilir çözümleri nasýl ürettikleri baðlamýnda bir öðreti veya yöntem saðlamasý açýsýndan önemlidir.

Anahtar Kelimeler: Biyoklimatik, sýcak-kurak iklim, M'Zab Vadisi (Ceza-yir), Yazd Vadisi (Iran), Vernaküler.

Bioclimatic and Vernacular Approaches in Hot and Aride Climate at Urban Scale: A Comparison on M’Zab and Yazd Valleys

Hanane Selmani1, Demet Yýlmaz Yýldýrým2
1Department of Architecture, Karadeniz Technical University, Graduate School of Natural and Applied Sciences, Trabzon, Türkiye
2Department of Architecture, Karadeniz Technical University, Trabzon, Türkiye

In recent decades, bioclimatic architecture has become a highly discussed topic among researchers and architects who mainly aim to harmoniously integrate architecture with the environment and even the climate to ensure human comfort and well-being. Although this topic generates a keen interest in discussions, it is important to confirm the use of this approach by examining the achievements of our predecessors, particularly in vernacular architecture. In this article, we aim to explore the link between vernacular architecture and the bioclimatic approach, highlighting two masterpieces on the architectural and urban level: The M’zab Valley in Algeria and the Yazd Valley in Iran. These two cities, listed as UNESCO World Heritage Sites, demonstrate a remarkable adaptation of local societies to hot and arid climatic challenges. By conducting a comparative study, we notice striking similarities such as a compact urban fabric, minimization of vegetation, introverted architecture, narrow streets, compact fabric…etc. From this study, we explore how these ancient cities were able to integrate sustainable solutions on the architectural and urban level to be able to integrate with the immediate environment. We also find nuances that emerge, especially in the way each city finds solutions according to the particularity of its site. These two vernacular examples showcase the bioclimatic factors used in ancient cities. Based on the main factors of the two approaches, bioclimatic and vernacular, this study aims to highlight the understanding of the environmental aspects of ancient cities and their know-how, with the aim of preserving them and using them in future constructions. This comparison allowed us to confirm that both approaches emphasize the deliberate use of local resources, the need to adapt to the prevailing climate and the creation of a built environment that integrates perfectly with nature to ensure human comfort. Thus, we can affirm that vernacular architecture is a bioclimatic architecture which has been able to meet the needs of the inhabitants, provide comfort and well-being, and has been able to integrate into its environment while respecting it.

Keywords: Bioclimatic, hot-arid climate, M'Zab Valley (Algeria), Yazd Valley (Iran), vernacular.

Sorumlu Yazar: Hanane Selmani, Türkiye
Makale Dili: Ýngilizce
×
APA
MLA
Chicago
Kopyalandý!
ATIF KOPYALA
LookUs & Online Makale